31 Mart 2012 Cumartesi

COCUK BESLENMESI SAYFA 65

GEBELIKTE ÖRNEK MENÜ:

ÖRNEK BİR MENÜ 

SABAH: 
1 bardak süt, 
1 yumurta, 
1 dilim peynir, 
1 dilim ekmek, 
1 domates, 1 salatalık, maydanoz, yeşil biber, dereotu v.b 

ARA ÖĞÜN: 
1 meyve,
1 bardak ayran,
1 ince dilim ekmek 

ÖĞLE: 
1 Porsiyon etli kurubaklagil yemeği 
1 porsiyon pilav veya makarna 
1 bardak ayran 
1 porsiyon salata,
1 orta dilim ekmek,
1 adet meyve 

ARA ÖĞÜN: 
1 dilim ekmek,
1 dilim peynir,
domates ve salatalık,
1meyve 

AKŞAM: 
1 porsiyon et, balık, tavuk (sebzeli) 
1 porsiyon zeytinyağlı sebze yemeği 
1 bardak ayran, 
1 porsiyon salata , 1orta dilim ekmek 

GECE: 
1 su bardağı süt veya 1 porsiyon sütlü tatlı
1 porsiyon meyve 
Kahvaltıda veya ara öğünlerde 5 zeytin, 1 tatlı kaşığı bal, pekmez, reçel tüketilebilir. 1 porsiyon meyve, 1orta boy elma, portakal veya küçük bir salkım üzüm, ince bir dilim karpuz veya kavun, yarım muz veya greyfurt olabilir. 

SÜT COCUĞUNUN BESLENMEDE ÖNEMİ:

Süt çocuğu çağı ( yaşamın ilk yılı ) onu izleyen herhangi bir yıldan çok daha fazla, çabuk büyüme ve gelişme yılıdır. Bedence büyüme ve sinir sisteminin gelişmesi yeterli kalori ve gerekli besinlerin alınmasına dayanmaktadır. Yeterli bir beslenme çocuğun büyümesini sağlar, ancak gelişimi için sevgi dolu ve uyarıcı bir çevre gereklidir. Bir yaşam boyu sürecek yeme alışkanlıkları bu dönemde başlar. Beslenme uygulamalarının başlıca amacı kalori alımlarının ihtiyaca göre ayarlanmas ğlanır.ı ve her grup yiyeceklerden zevk alarak yenilmesinin sağlanmasıdır. Süt çocuğunun yeterli ve dengeli beslenmesi, tüm besin öğelerini içeren besinlerin her birinden yeterli enerjiyi sağlayabilecek miktarda verilmesi ile sağlanır.

30 Mart 2012 Cuma

GELISIM ALANLARI SAYFA 132

BILISSEL GELISIME UYGUN ARAC VE GERECLER , ETKINLIKLER:





REHABILITASYON MERKEZI

1- Okulda kac kisi egitim goruyor ?
- okulda 111 kisi egitim goruyor
2- Siniflar kac kisi ?
- genelde bireysel egitim yapiliyor. grup dersleride yapilabilir
3-Hangi egitim metodlarini kullaniyorsunuz ?
- gecerli olan butun metodlari kullaniyoruz
4-Hangi universteden mezunsunuz?
- Egitim enstitusu mezunuyum
5-Ne tur materyeller kullaniyosunuz?
- ozel egitime uygun mataryeller kullaniyoruz elimizden geldigince
6-Bu bbolumu neden sectiniz?
- gorme engelliler okulu actim bundan dolayi braille alfabesi ogrendim.  gorme engelliler egitimi aldim; emekli olunca burda calismaya basladim.
7-Engelli bireyler buraya nasil kayit oluyor?
-bizi bulduktan sonra engelli o.duklarina dair tibbi rapor almalari gerek. egitim raporu alinip bize gelip kayit oluncak.
8-Yasadiginiz zorluklar ?
- evde verilen odevlerin yapilmamasi
9-Okulda verilen egitim evde nasil karsilaniyor ?
-cocuk kazandigi davranislari evde sergiliyor dolayisiyla aileside mutlu oluyor.
10-Daha cok  ne tur etkinlikler yapiyorsunuz
-kucuk seylerle ugrasma oyun oynama ve muzik etkinlikleri
11-Ilerleme kat edemeyen ogrenciler oldugunda ne yapiyorsunuz?
-verilen modul uygulaninca genelde ogrenci ilerleme kat ediyor.  ama yapamadigini goz ardi etmeyip ustne gidiyoruz.






COCUK RUH SAGLIGI

BIZI OKULDA ETKILEYEN FAKTORLER:


Sabahlari cok erken kalkma
Derste uyuyakalma 
Sinavlarin cok ust uste gelmesi
Okuldaki olumsuzluklar
Bazi ogretmenlerin olumsuz davranislari ( erman ogretmen haric )
Tenefuslerin az olmasi
Blog dersler
19 tane ders olmasi
Cevremdeki olumsuzluklar
Bazi derslerin pek ilgimi cekmeyisi

5 Şubat 2012 Pazar

COCUK BESLENMESI SAYFA 60

Ben fasli bir cocugun annesiyim sirf bi anlik zevkim icin ve karsi koyamayacagim bir baglilik yani alkolik oldugum icin  cocugumun hasta olmasina neden oldum. Alkole baslama sebebimde oyle sikinti sitres aile baskisi ne biliyim ask acisi falan degildi sadece ozentilik ve arkadas ortaminda gorduklerimden kaynaklaniyordu. Onlar iciyodu ben neden icmiyim diye dusunerek basladim. Sonra sarhoslugun verdigi zevk cok hosuma gitmeye basladi. Gunden gune dahada cok iciyodum dahada egleniyodum tabi sabah kalkinca hicbi seyide hatirlamamak cabasi oyle bi rezil duruma dusuyordumki icip icip siziyordum yani alkolun zararini hem bebegimde kanimda canimda hem kendimde gordum. Sonra bi gun kendime gelmek istiyip alkolu birakmaya karar verdim cunku cok zarar veriyodu sayelerinde alkole basladigim arkadaslarim yanimda yoklardi… ama napsam birakamiyordum 2 3 ay boyunca cok hizli bi sekilde icmeye devam ettim. Artik o kadar kendimi kaybetmistimki regl  donemimin cok fazla geciktigini sonradan anladim. Teste guvenemedigim icin direk doktora gittim ve hamile oldugumu ogrendim kafamda yuzlerce soru ailemin vercegi tepki  ne olacak ? bebegimin babasi kim? Ve en kotusu ben cocuk gelisimi okudugum icin alkol kullanan annenin bebeginin fas hastaligina yakalanabilecegini biliyordum. Bi anda her seyi kenera attim alkolu biraktim ve hergun bebegim hasta dogmasin diye dua etmeye basladim. Ama nafile doctor bebegimin fasli oldugunu soylemisti bile. Gunler sanki gecmiyodu ve en sonurdumnda bebegim dogmustu evet kizim olmustu ama fasliydi butun suc benimdi ama simdi yapalcek tek seyim kizima simsiki sarilmakti butun hayatimi ona adiyabilirdim ve onu cok seviyo

COCUK RUH SAGLIGI SAYFA 50

1.ONA SINIRSIZ SEVGI VERIN:

Bazen çocuğunuza aşırı sinirlenip onu bırakıp kaçmak isteyebilirsiniz ama sevginizde hiçbir zaman azalma olmaz. Çocuğunuz, onu her zaman aynı derecede sevdiğinizi bilmelidir. Ancak bu şekilde size güvenebilir ve kendini yanınızda güvende hisseder. Bu iki duygunun, çocuğunuzun gelişimi ve eğitimi için çok önemli olduğunu asla aklınızdan çıkarmayın. Sevgi, sıcaklık, güven de tıpkı yemek ve içmek gibi çocuğunuzun temel ihtiyaçları arasında yer alıyor. Bunları onlara yeterince verdiğinizde, eğitimde hiçbir şey ters gitmez.
2. ONA INANIN VE GUVENIN:
Reşit olana kadar çocuğunuzun kendine bakamayacağı ve o yaşa gelene kadar aklının bilgilerle tıkabasa doldurulması gerektiği fikrinden artık vazgeçin. Çocuğunuzun bazı
 özelyetenekleri olduğuna güvenin ve onu bu yeteneğini geliştirmesi için destekleyin.
Genellikle
 çocukların becerileri hafife alınır. 4 yaşındaki çocuğun tek başına kibrit yakamayacağından eminizdir. Yada 6 yaşındaki bir çocuğu, hava durumundan veya yemeklerden söz ederken ciddiye almamak konusunda kararlı davranırız. Kendi düşüncelerimiz her zaman kusursuzdur! Çoğu zaman anne babalar çocuklarına o kadar güvensiz davranırlar ki, çocukergenlik dönemine gelse bile tencereden tabağına yemek alamayabilir. Çünkü bunu onun için her zaman annesi yapmıştır.
Bir gün her şeyi çocuğunuz için yapmaktan sıkıldığınızda onu birdenbire düzensizliğin ve yalnızlığın içinde, tek başına bırakıverirsiniz. Peki sonuç? … Çocuklarınız şaşkın, sudan çıkmış balık misali!… Belki bu tabir size kötü gelecektir ama, çocuğunuza güven duyabilmek için biraz daha sert olmalısınız. Çocuklarınıza kendi kararlarını vermeleri, sorunlarını çözmeleri ve düşüncelerini dile getirmeleri için cesaret aşılamalısınız. Çok fazla tehlike yaratmayan olayların sonuçlarını yaşamaları için onlara güvenin, inanın.

3.DAYANIKLILIGINI ARTTIRIN:
Bazen sınırlar koymakta zorlanabilir yada korumasız çocuğunuzu kendi yetişkin -bencil- iradenize uyması için teşvik ederken suçluluk duyabilirisiniz Ancak, onun tüm isteklerini yerine getirmekle çocuğunuzun gelişimine katkıda bulunmuyorsunuz. Çocuklar kurallara gereken değeri veriyorlar. Çünkü kurallar onları olgunlaştırıyor. Sınır ve kurallarla karşı karşıya kalmayan çocuk, kendini hiçbir zaman gerçek anlamda özgür hissedemez. Öyleyse anne ve babalar, çocuklarına neleri doğru neleri yanlış bulduklarını söylemeli ve söylediklerinde tutarlı davranmalı. Çocuklar kendi kararlarını verebilmeli. Tabii üç yaşındaki bir çocuktan da görgü kurallarını tek başına öğrenip bunları uygulamasını beklemek doğru olmaz. Bu nedenle insanların arasında burun karıştırmanın doğru olup olmadığı sonucunu kendisinin çıkarmasını ondan istememelisiniz. O her zaman sizden bir uyarı ister.
4. EKIP OLARAK CALISIN:
Anneler, çocuklarının en küçük bir sorununda ortalığı ayağa kaldırıyor ve kendilerini çocuklarına adıyorlar. Amaçları ise belli; onları her türlü tehlikeden koruma isteği. Babalar ise çocuklarına ara sıra tehliaaae atılmaları gerektiğini söylüyor. Onlara yüksek bir yerden atlamaları için cesaret veriyor, kendi sorunlarını çözümlemeleri için çocuklarına özgürlük tanıyorlar. Çoğu ailede bu böyle Tabii roller bazen değişebiliyor, ancak bu o kadar önemli değil. Burada asıl önemli olan nokta, çocukların anne ve babalarının değişik istek ve düşüncelerinden yararlanmaları.
Aynı eğitim amaçları ve bu amaçlara ulaşmak için kullanılan farklı eğitim tarzları ekip çalışmasının ana kuralını oluşturuyor. Eşiniz ve siz çocuğunuzun korkmadan futbol maçını mı yoksa filmi mi izleyeceğini yada cumartesi akşamı geç mi erken mi yatacağını tartışabilirsiniz. Ancak televizyonu saçma buluyor ve çocuğunuza televizyon izlemesini yasaklamak istiyorsanız, sorunlar ortaya çıkabiliyor. Eşiniz ve siz tamamen zıt fikirleri savunuyorsanız, öncelikle aranızda bu sorunları çözümlemelisiniz. Çünkü fikir ayrılıkları çocukların aklını karıştırıyor, çocuk anne babasının istekleri arasında seçim yapmakta zorlanıyor.
5. ONA UGRASLAR BULUN:
İyi bir aile hayatına sahip olmak, her şeyi birlikte yapmak anlamına gelmiyor. Herkesin kendine özel uğraşları bulunmalı. Çocuğunuza hobi edinmesi için yardımcı olun. Çocuğunuz böylece bir şeyle ilgilenmenin ve uğraşmanın ne kadar eğlenceli olacağını keşfedecek. Hobi edinmesi için çocuğunuza birçok alternatif sunun., biri mutlaka ona hitap edecektir. Çocuklar sevdikleri bir şeyle ilgilendiklerinde başarı ve başarısızlığı, kaybetmeyi ve kazanmayı yaşayarak öğrenirler. Bu yolla sürekli televizyon izlememesini de sağlayabilirsiniz.
6. DUZENI KORUYUN:
Çocuklar - kendileri henüz düzenli olmayı öğrenemedikleri halde- hayatlarının düzenli olmasını istiyor. Onlar için her şeyleri yerli yerinde olmalı, her gün aynı şekilde geçmelidir. Günleri düzenli olarak planlamak ve her zaman mümkün olmadığından, aile düzeninde bazı rutinler bulunmalı. Örneğin akşam yemeği, iyi geceler masalı veya akşamları birlikte televizyon izlemek gibi. Bu şekilde hem iletişiminiz güçlenecek hem de çocuğunuzun size olan güveni artacak.
7. KENDINIZE KARSI ANLAYISLI OLUN:
Çocukların hayatımızda ayrıcalıklı bir yeri bulunuyor. Onlar yaşamımızın en değerli varlıkları. Ancak bunu kanıtlamak için süper anne yada baba olmak gerekmiyor. Hiç kimse aynı zamanda mükemmel bir anne / baba, mükemmel bir iş adamı / kadını ve mükemmel bir eş olamaz. Bebeğiniz dünyaya geldikten sonra hayatınızın odak noktasını oluşturuyor. Ancak zamanı geldiğinde, yeniden hayatın içine atılmayı ve yeniden kendiniz için yaşamayı bir kenara bırakmayın. Çoğu anne ve baba kendini feda ettiğini, fiziksel ve ruhsal olarak ne kadar yorulduğunu çok geç anlıyor.
Kendini ikinci plana atan anne babalar, ne evliliklerine nede çocuklarına iyilik etmiş oluyorlar. Aksine; hem kendilerine hem de çocuklarına onarılmaz zararlar veriyorlar. Öyleyse haftada iki kez spor yapın, eşinizle sinemaya, tiyatroya gidin, tatile çıkmayı ihmal etmeyin. Ve artık dayanamadığınızı hissettiğinizde annenizden, akrabalarınızdan ve arkadaşlarınızdan yardım isteyin.
Evet; sırlarımızı nasıl buldunuz? Biz bunları zaten biliyorduk yazmanıza gerek yoktu demeyin. Çünkü sadece bilmek bunları uygulamak anlamına gelmiyor. Özetle iyi bir anne baba olmak için bir büyük porsiyon çocuk psikolojisi ve yetişkin psikolojisinin içine biraz otorite karıştırın. Bu karışımı sevgi ve övgüyle tatlandırın. Sonra bunu çocuğunuza verin!